10.doğum günümden bir hafta kadar önce,köşedeki dükkâna 20 tl lik bir kağıt para ile gittim ve anneme bir kavanoz incir reçeli aldım.Eve dönerken daha önce hiç görmediğim bir adam yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
"MERHABA!" dedi neşeyle."Adım Dr.Nihat.Ben bir çocuk doktoruyum.Çocuk doktorunun ne olduğunu biliyor musun?"
Cevap vermeden ve hararetle bunu beni rahat bırakması gerektiğinin bir işareti olarak algılamasını umarak sessizce yürüdüm.Yine de yanımda yürüyerek konuşmaya devam ediyordu.
"Ailen senin için bir çocuk doktoru mu arıyor? Tabii,artık neredeyse koca bir kızsın,yakında başka bir doktora ihtiyacın olacak,değil mi? Yine de sorun değil.Yine de seni bana getirebilirler.o zamana kadar.Adın ne? Saçların çok güzel.Ofisimdeki şeker kavanozu için biraz şeker almaya gidiyordum.Şeker sever misin?"
Neyse ki evime yaklaşıyorduk,bu yüzden ileri doğru koştum,arka basamakları çıktım ve mutfak kapısından içeri girdim.O zamanlar bilmiyordum ama bu çok uzun,çok korkutucu bir çilenin başlangıcıydı.Bundan sonra "Dr.Nihat"in ortaya çıkması uzun sürmedi.İlk başta yeterince iyi huylu görünüyordu...en azından bir çocuğa göre.Neredeyse her gün gülümseyerek ve el sallayarak yanımdan geçerdi.Anneme de söyledim ama belki de işten eve dönüyordur diye yanıtladı.Ama sonra telefonlar başladı.
Babam beni salona çağırdı ve oturttu.Nihat'in beni eve kadar takip ettiği günü ve onunla konuşup konuşmadığımı sordu.Başımın dertte olmadığını ama ona gerçeği söylemem gerektiğini söyledi.Ona bildiğini söyledim ve emin olup olmadığımı sordu...bir şey unutuyor olabilir miydim? Ona tekrar bildiğini söyledim ve kaşlarını çattı,sonra "O zaman adını nereden biliyor?"
Görünüşe göre bildiği tek şey bu değildi.Ablamın adını da biliyordu.Çok geçmeden ne kız kardeşimin ne de benim telefona cevap vermemize izin verimedi.Günde birkaç kez aradı;ilk başta ikimiz de ne dediğini anlamadık.Sonra bir gece erkek kardeşlerimden biri aileme adamın beni (ve daha sonra kız kardeşimi) inciteceğini söylediğini söyledi.
Bundan sonra işler karmaşıklaştı.Babam polisi aramıştı ama daha önce herhangi bir takip yasası olmadığı için yapabilecekleri pek bir şey yoktu.Aileme "eğer tekrarlarsa" geri aramalarını söylediler.Babam daha sonra o zamanlarda polis olan bir arkadaşını aradı.Sonraki ay,babamın arkadaşı okula gidip gelirken bana eşlik etti.Aniden,bildiğim şekliyle hayat çığlık çığlığa durma noktasına geldi.Okula tek başıma yürüyemezdim,dışarıda oynayamazdım,alışveriş merkezine yürüyemezdim.
Adam artık bana erişimeyince işler iyice kızıştı.Bu sefer ablamı da tehdit etmeye başladı.Birgün bir öğleden sonra kız kardeşim,iki erkek kardeşim,annem ve ben mutfaktaydık.Ağabeylerimden biri dışarıda pencere kenarında birini gördü;abime gülerek göz kırpıyordu.Hemen dışarı koştular Dr.Nihat koşarak bahçeden çıktı,ağabeylerim onun peşinden.Ağaçlık bir alan olan Menekşe Parkı'na kadar koştular.Ailem tekrar polisi aradı ama hiçbir şey çıkmadı.Sahip oldukları tek bilgi bir tanım ve neredeyse kesinlikle sahte olan bir isimdi.
Sonra yine bir süre ses çıkmadı derken birgün uyandığımızda köpeğimizi bahçede asılı halde bulduk.Benimle aynı gün doğmuş,harika bir Alman çobanıydı.Hepimiz harap olmuştuk.Polisler onun olduğuna dair bir kanıt olmadığını söylediler ve bunun tesadüf olduğuna karar verdiler,tabiki hiçbirimiz buna inanmadık.
Bu arada telefon görüşmeleri daha detaylı hale geldi.Kimin evde olup kimin olmadığı hakkında konuşuyordu.Ağabeyim babamın evde olduğunu söylese,evde gerçekte kimin olduğunu biliyordu.Ayrıca evin içerisindeki detaylardan da bahsediyordu...mutfakta kilitliyken bile dışarıdan bıçakla kolayca açabilen pencereden,oturma odasını koridora bağlayan Fransız kapılardan,evin ana kapısının kilidinin nasıl açıldığına kadar..O gece,babam yeni bir kilit sipariş edene kadar Fransız kapıların altına çiviler çaktı.
Günün birinde ailem,babamın işi için bir şirket etkinliğine gitmek zorunda kaldı.Ağabeylerim paten pistindeydi.Kız kardeşim en iyi arkadaşıyla telefondaydı.Küçük kardeşim ise yerde uyuyordu.Ben ise film izliyordum.Geç olmuştu.Aniden,camlı kapıların üst kısmı içeri doğru açıldı ve birkaç milisaniye içinde,onun siluetini görebildim.Kız kardeşim ve ben çığlık atarak hızlıca merdivenlerden yukarı koştuk.Yolun yarısında,küçük kardeşimizin oturma odasının zemininde hâlâ uyumakta olduğunu fark ettik.Elimizden geldiğince sessizce,onu yakalamak için merdivenlerden aşağı indik.Sonra hepimiz yatak odamıza gittik.Işığı açmadık,bu sayede dışarıyı görebilirdik.Bir süre pencereden dışarıyı izledik ve onu bulamayınca koridordan aşağı süzülerek kardeşlerimizin odasına gittik.Pencereden aşağıya baktık,arka kapıda birinin durduğunu görebiliyorduk.Tam o sırada kapı yüksek sesle vuruldu.
"Ne istiyorsun?"diye kız kardeşim pencereden bağırdı.Adam reri çekildi ve "Burası Koçtaş ların evi mi? Teslimat için pizzam var.Kapıya gelebilir misiniz?" Aptal olmadığını,pizza getirmediğini görebildiğini ve polisi aradığını söyleyerek adama bağırdı.Adamsa hızlıca ayrıldı.
Kısa bir süre sonra abilerim evlerine döndüler.Onlara olanları anlattık ve bahçede dolaşıp ondan bir iz aradılar.Bir şey bulamadan geri döndüler.Şimdiye kadar polisleri aramaktan neredeyse vazgeçmiştik çünkü hiç yardımcı olmadı,bu yüzden her birimiz (en küçük erkek kardeşim dışında hala uyuyordu) "her ihtimale karşı" mutfaktan bir bıçak alarak geri döndük.Sonunda erkek kardeşlerimden biri atıştırmalık olarak bir kase mısır gevreği almak için mutfağa gitti.
Birinin seni izlediğini hissettiğinde aldığın hissi biliyor musun? Evet,fazlasıyla vardı.Mutfağa,yemek odasına açılan kapı aralığından,pencerelere bakmaya devam ettik.Hiçbir şey görmedik ama yine de üzerinizde bakışlar hissedebiliyordunuz,bu yüzden daha iyi görebilmek için kapıya yaklaştık.Mutfağın ışıkları kapının pencerelerine yansıdığı için hala dışarı görünemiyordu.Kapıya gelene kadar yaklaştı,sonra tekrar yaklaştı,sonra görebilmek için ellerini başının iki yanına koydu.Pencere camının diğer tarafında Dr.Nihat ona gülümsüyordu.Onu aramak için tekrar dışarı çıktılar ama onu nafile.
Birkaç hafta sonra okuldaydım ve teneffüs sırasında dışarıda oyun alanındaydık.Artık tanıdık gelen mavi Ford Focus un ağır ağır ilerlediğini gördüğümde içimi yinr korku bastı.Oradaydı,gülümsüyor ve el sallıyordu.Adımı söyledi ve ben de öğretmene koşup ona söyledim.Okula onun hakkında her şey söylenmişti ve beni hemen içeri aldı ve annemi aradı.
Bundan kısa bir süre sonra bir gece susamış olarak uyandım.Bir şeyler içmek için mutfağa indim ve orada,karanlıkta tek başına oturan babam vardı.Masada bir tabanca.Polisin Dr.Nihat "bir şey deneyene" kadar beklemesinden,çocuklarının terörize edilmesinden,işe her gidişinde o yokken bize bir şey olacağından korkmaktan bıkmıştı.Beni tekrar yatağa göndermeden önce bir süre yanında oturup izledim.
Bu olaylar ve daha pek çoğu,yaklaşık 18 aylık bir süre içinde gerçekleşti.Sonra başladığı gibi aniden bitti.Hayatımızdan kaybolmuştu;telefon görüşmeleri,ürkütücü dalgalarla arabadan geçiş,her şey.Uzun bir süre,Dr.Ramsey günleri sırasında ve sonrasında,tekrar tekrar kabuslar görür,uyandığımda onu uyurken tepemde dururken bulurdum.Tekrar bir çocuk gibi hissetmem uzun zaman aldı.
Yıllar sonra,Dr.Nihat ın evi aradığında anneme "bana ve daha sonra kız kardeşime tecavüz edip öldüreceğini" söylediğini ve "bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok" dediğini öğrendim.Kaybolduğunda ona ne olduğunu bilmiyorum.Araba kazası mıydı,hapishanede miydi,komada mıydı? Sonra bir gece karanlıkta sıkıntılı bir şekilde oturan babamın bütün endişelerinin birden kaybolduğunu hatırlıyorum.Sebebi babam mıydı?
Bilmiyorum ve öğrenmek istediğimden de emin değilim.